Gökyüzünü kim kontrol ediyor?
Düşman uçaklarını, füzelerini yada herhangi bir nesneyi önceden görebilmemizi sağlayan bilişim yöntemi nedir?
Bu sorunun cevabı radarların arkasındaki gizli teknolojide yatıyor.
Peki bu gelişmiş gizli radar teknolojisinin bir sineğin veya arının gözleriyle aynı mantık da çalıştığını biliyor musunuz?
Türkiye gelişmiş radar teknolojisinde sizce nerede?
Bugün radar dünyasına dalıyoruz. Bu dünyanın mekanik radardan PESA’ya oradan da AESA radara nasıl evrildiğine ve videonun sonlarına doğru Türkiye'nin radar konusunda ne durumda olduğuna göz atacağız.
Hazırsanız siz beğen butonuna basarak kanala abone olurken bizde, radarların birbirleri arasındaki farklara değinerek aralarındaki teknoloji yarışına geçelim.
İşte bu yıllarca havacılığın ve denizciliğin gözü kulağı olmuş klasik mekanik radar. Deniz feneri gibi çalışır. Dev bir anten ve onu döndüren motor. Radar antenin baktığı yönde tarama yapar. O yüzden tarama hızı yavaş ve çoklu görev kabiliyeti zayıftır. Mekanik radar hedefi arar bulur ve kitlenir. Ben burdayım seni görüyorum der adeta. Düşman onun sinyalini çok kolay tespit eder. O yüzden gizlilik yönü çok zayıftır.
F-4 Phantom, F-16, Mig-29 ve Su-27 savaş uçaklarının ilk versiyonları mekanik radar kullanan uçaklar arasında yer alır.
Şimdi sırada mekanik radarın bir üst versiyonu olan ve günümüzde hala kullanılan Pasif Elektronik Taramalı Dizi radarı var. Yani kısaltılmış adıyla PESA.
PESA radarın mekanik radarda olduğu gibi tarama yapması için dönmesine gerek yoktur. Anten sabittir. Çünkü PESA radar yüzlerce veya binlerce küçük anten elamanından oluşur. Ancak bu anten elemanlarının hepsi alıcı ve verici değildir. Sistemde sadece bir tane güçlü alıcı ve verici bulunur. Bu da PESA’nın en büyük zaafıdır.
Beyni hızlı ama kalbi tek.
Mig-29 ve Su-27 savaş uçakları ile Eurofighter Typhoon, Rafael ve Su-35 savaş uçaklarının ilk versiyonları da PESA radar kullanan savaş uçağı örnekleridir.
Son olarak sahnenin assolisti ve radar dünyasının devrimi olan Aktif Elektronik Taramalı Dizi radarına yani kısa adıyla AESA radara değinelim.
PESA radarın yüzlerce ve binlerce küçük anten elamanından oluştuğunu ancak bu elamanların hepsinin alıcı ve verici olmadığını söylemiştik. İşte AESA radardaki binlerce anten elemanının hepsinin kendi verici ve alıcı modülü vardır. PESA radarda olduğu gibi hepsi aynı kaynaktan beslenmez. Binlerce alıcı ve verici modülü bağımsız çalışır. Bu sayede AESA radar ışık hızında hareket eden bir göz gibidir. Aynı anda hem tarar, hem hedefi izler hem de bir füzeye rehberlik edebilir. Düşman onun sinyallerini arka plan gürültüsü sanır tespit edemez. Yani görür ama görünmez. Modüllerden bazıları bozulsa bile sistem diğer iki radarlarda olduğu gibi komple devre dışı kalmaz. Sadece radarın performansında azalma olur. Çünkü sağlam modüller görevini sürdürür.
F-35, F-22 savaş uçaklarının gizlilik yönünün neden yüksek olduğunu şimdi daha iyi anlamışsınıdır.
Özetle nesillere ayrılan bu üç radar teknolojisinin farkları,
Mekanik radarda, fiziksel olarak dönen anten baktığı yönde tarama yapar. Yavaştır ve kolay tespit edilebilir.
PESA radarda, tarama yapılması için antenin dönmesine gerek yoktur. Mekanik radara göre daha gizli ve daha hızlıdır. Ama tek bir alıcı ve verici ile çalıştığı için olumsuz bir durumda sistem tamamen kapanır.
AESA radarda, binlerce anten elemanının hepsinin kendi alıcı ve verici modülü vardır. Aynı anda onlarca iş yapar. Çok gizli ve çok daha hızlıdır. Modüllerden bazılarında arıza olduğunda sistem kapanmaz sağlam modüller çalışmaya devam eder.
Şimdi gelelim videonun başında söylediğimiz Türkiye gelişmiş radar teknolojisinde nerede sorusunun cevabına.
Türkiye envanterindeki eski F-16’ları yani blok 30’ları Aselsan'ın geliştirdiği Murad AESA burun radarı ile yeniliyor. Açık kaynaklara göre ilk 3 uçak teslim edildi bile. Sırada blok 40 ve blok 50 uçakları var. Ayrıca milli gururumuz Kaan savaş uçağı, Bayraktar Kızılema, Hürjet’in taarruz modeli ve Akıncı Tiha’nın ileri blokları AESA radarlı olacak. Peki sadece uçaklar mı? Elbetteki hayır. Çelik Kubbe hava sistemimiz de yerli AESA tabanlı. Yani Türkiye AESA radar teknoloji devriminin öncülerinden.
Sonuç olarak dostlar Türkiye savunma sanayinde diğer konularda olduğu gibi radar konusunda da tam gaz ileri gidiyor.
Ülkemiz ile ne kadar gurur duysak azdır.
Allah’a emanet olun dostlar ve kanalımıza abone olmayı unutmayın.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yazı ile alakalı yorum yaparak değerli fikirlerinizi benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum. Şimdiden teşekkürler.