Suriye'de isyan başlatan dürzilerin Osmanlı zamanında da birden fazla isyana kalkıştığını ve israil vatandaşlığını kabul eden dürzilerin ise 1956 yılından beri de israil’de zorunlu askerliğe tabi olduklarını biliyor musunuz?
Evet dostlar geçmişten günümüzü aydınlatan bu tarihi bilgiler şu anda Suriye’deki iç karışıklığa sebebiyet veren dürzilerin durumu hakkındaki şifreleri bize veriyor aslında. O zaman gelin tarihiyle, diniyle ve coğrafyasıyla dürzileri daha yakından tanıyalım ve günümüzde neden israil ile bağlantılı isyan hareketlerine kalkıştıklarını daha iyi kavrayalım.
11. yüzyılda Fatımi halifesi el-Hakim bi-Emrillah döneminde ortaya çıkan ve şiiliğin ismaililik kolundan türeyerek, kendine özgü inanç sistemi olan dürziler günümüzde özellikle Suriye, Lübnan, israil ve Ürdün’de yaşıyorlar. Dünya genelindeki nüfusları 1 ila 2 milyon arasında olduğu tahmin edilen dürzilerin başlıca kurucusu Hamza bin Ali’dir.
İnanç sistemlerine bakacak olursak
Dürziler biraz farklı arkadaşlar.
Nedir o fark diye sorarsanız. Allah’ın mutlak ve eşsiz birliğine inanırlar ve Allah’ın herhangi bir şeye benzetilemeyeceği ve cisimsel bir varlığı olmadığına kanaat getirirler. Ee bunda ne var diyebilirsiniz. Ancak şöyle bir durum var ki arkadaşlar, az önce konuştuğumuz dürzilerin çıkış tarihinde Fatımi halifesi olan el-Hakim bi-Emrillah’ın “haşa ve kella” Allah’ın son ve en yüce tecellisi olduğuna inanırlar. Onun bedenen kaybolduğuna ancak ruhsal olarak varlığını sürdürdüğüne ve ahir zamanda tekrar döneceğini kabul ederler.
Ayrıca Reenkarnasyon yani ruhun ölümden sonra başa bir bedene geçeceğine ve bir dürzi ruhunun sadece başka bir dürzinin bedenine geçebileceğine inanırlar. Bu inançta dürzi nüfusunun sabit kalmasının açıklaması olarak görülür.
Dürziliğin kutsal kitapları ise hikmet risaleleri olarak bilinir ve yaklaşık 111 risaleden oluşur. Risalelerin içeriği felsefi, metafizik ve semboliktir. Fakat bu risaleler herkese açık değildir. Çünkü dürzilerde toplum bilginler ve cahiller sınıfı diye ikiye ayrılır. Hikmet risaleleri de sadece bilginler sınıfına açıktır.
Takiyyeyi yani inançlarını dış dünyaya karşı gizli tutmayı benimseyen dürzilerde, dine dışarıdan giriş veya dinden çıkış kabul edilmez.
Evlilikler de yalnızca kendi cematlerindeki kişiler ile yapılır. Aksi durumda bu kişiler toplumdan dışlanır.
Evet dostlar buraya kadar dürzi topluluğunu kısıca özet geçtik. Şimdi de gelin dürzilerin günümüzdeki isyan hareketlerinin nedenlerini ve dürzilerin israil’de zorunlu askerliğe tabi olma durumlarından bahsedelim.
Öncelikle dürzilerin israil’de zorunlu askerliğe tabi olmalarından konuşalım. Çünkü günümüzdeki isyan hareketlerinin zorunlu askerlik durumuyla doğrudan alakalı olduğu düşünüyorum.
Şöyle ki israil önemli su kaynakları bulunan Golan Tepelerini 1967’de başlayan ve altı gün savaşı olarak bilinen savaş sırasında işgal etti ve ne tesadüftür ki golan tepelerinde de dürziler köyleri var. Videonun başında konuştuğumuz üzere 1956 yılından beri israil vatandaşlığını kabul eden dürzilerin israil’de zorunlu askerliğe tabi olduğu düşünüldüğünde israil’in golandaki işgalini hukuki zemine uydurmaya çalıştığı bence aşikar.
Suriye’nin Süveyda bölgesinde yoğun olarak nüfusları bulunan dürzilerin günümüzde neden isyana kalkıştığını şimdi daha iyi anlamışsınızdır. Yani kısaca israil golan tepelerindeki taktiğin aynısını Süveyda içinde uygulamak istiyor ve dürzileri davut koridorunu tamamlamada basit bir piyon olarak kullanıyor. israil'e karşı çıkan dürzilerde var tabi ama silahlı gücü elinde bulunduran grup daha baskın geliyor.
Evet arkadaşlar görüldüğü üzere Suriye, israil ve dürzi üçgeni daha çok su götüreceğe benziyor. Gelişmeleri hep beraber izleyeceğiz ve bölgede kutup başı olan Türkiye’nin de yürüteceğj politikayı bekleyip göreceğiz.
Allah’a emanet olun dostlar. Bir sonraki videoda görüşmek dileğiyle.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yazı ile alakalı yorum yaparak değerli fikirlerinizi benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum. Şimdiden teşekkürler.