Türkiye Neden Meteor Füzesi Almak İstiyor?


Arkadaşlar selamun aleyküm.


Türkiye Eurofighter Typhoon savaş uçağıyla birlikte Meteor hava-hava füzesinin alımını da şart koşuyor.


Yunanistan ise Türkiye’nin Meteor füzesi alımını engellemek için Avrupa'da kapı kapı geziyor.


Peki Yunanistan'ın diplomasi savaşı verdiği namıdiğer Meteor füzesi ve özellikleri nelerdir? 


Diğer hava-hava füzelerinden ne farkı var?


Ve en önemlisi Meteor füzesinin yerli muadili yok mu?


Evet dostlar arkanıza yaslanın videomuz başlıyor. Fakat videoya geçmeden önce sizden küçük bir ricamız var. Kanalımıza abone olmayı ve videomuzu beğenmeyi unutmayın. Bu bizim için çok önemli. 


Hazır mısınız dostlar?


O zaman birinci soruyla başlayalım. Meteor hava-hava füzesi ve özellikleri nelerdir?


Meteor, bir hava platformundan başka bir hava platformunu vurmak üzere atılan  son derece etkili bir mühimmat. Fransa merkezli MBDA şirketi tarafından üretiliyor. Fakat Eurofighter Typhoon savaş uçağı üretimine benzer bir şekilde farklı ülkelerin katılımıyla birlikte konsorsiyum şeklinde imal ediliyor. Yani Fransa’ya ilaveten İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya ve İsveç’te füzenin üretimine katkı sağlıyor. 


Meteorun teknik özelliklerine bakacak olursak, 


190 kg ağırlığa 3.7 metre uzunluğa 178mm çapa ve parçacıklı patlayıcılı bir harp başlığına sahip olan Meteor füzesi, hava hedeflerine güdümlenmek üzere ara safhada uçağın radarını, terminal safhada yani son safhada ise, kendi burnundaki aktif radar arayıcı başlığını kullanıyor. 


Meteor füzesinin teknik özellikleri kısaca bu şekilde. Ama bizim esas konumuz Meteor’u Meteor yapan özelliklere. O zaman vakit kaybetmeden ikinci soruyla devam edelim.


Yani Meteor füzesinin diğer hava-hava füzelerinden farkı nedir?


Bu sorunun cevabı Meteorun kalbi olan motor kısmında gizli. Şöyle ki, dünya genelinde kullanılan hava-hava füzelerinin neredeyse tamamı katı yakıtlı roket motoruna sahip. Meteor’un motoru ise katı yakıtlı roket motoruna ek olarak temeli 1930’lara dayanan ve itki sistemine sahip olan ramjet motorlarını da kullanıyor. 


Konuyu basite indirgeyerek açıklayacak olursak, 

Katı yakıtlı roket motorları hava-hava füzeleriyle atıldıktan sonra kısa bir müddet çalışıyor ve bu kısa sürede füze, ses hızının üstüne çıkıyor. Belirli bir süre sonra füze motoru duruyor ve füzeler çoğunlukla ilk başlardaki enerjileri ile birlikte güdümlendiği hedefe doğru süzülerek ilerliyor. Fakat katı yakıtlı roket motoru bir süre sonra işlevini yitirdiği için füze ilerledikçe hızını kaybediyor. Bu da sadece katı yakıtla çalışan hava-hava füzelerinin en büyük zaafı oluyor. Çünkü uzun süre çalışamayan katı yakıtlı roket motoru yüzünden füzenin hem etkili hemde azami menzili düşük oluyor. 


İşte Meteor’un farkı da tam burada ortaya çıkıyor. 


Meteor füzesinde katı yakıtlı roket motoruna ek olarak ramjet motoru olduğu için, katı yakıtlı roket motorunun gücünün tükendiği ve dolayısıyla füzenin hız kaybetmeye başladığı zaman ramjet motoru devreye girerek füzeye hız kaybettirmeden daha uzun menzillere ulaştırabiliyor. 


Hava-hava füzelerinin uzun menzile sahip olması savaş uçaklarının muharebe sahasında galip gelebilmesi için çok önemli. 

Şöyle ki, hava-hava muharebeleri için kullanılan ‘Kaçış yok bölgesi’ diye bir terim var. Özetleyecek olursak, bir savaş uçağından fırlatılan hava-hava füzesi hedefinin manevra yapsa bile kaçmasının mümkün olmadığı menzil aralığına kaçış yok bölgesi deniyor. 


Bir karşılaştırma ile kaçış yok bölgesini daha iyi kavrayacak olursak, Türkiye’nin de aralarında olduğu birçok Nato ülkesinin envanterinde bulunan ABD üretimi hava-hava füzesi olan Amraam füzesinin C modeli ile Meteor’u karşılaştıralım. 


Amraam füzesi, katı yakıtlı roket motoru sayesinde uçaktan atıldıktan sonra ses hızının 4 katına çıkarak 105 km kadar gidebiliyor. Tabi menzilinin sonlarına doğru hızı giderek düşüyor ve Amraam füzesinin kaçış yok bölgesi 30 km olduğu iddia ediliyor. 


Meteor ise az önce konuştuğumuz gibi katı yakıtlı roket motoruna ek olarak ramjet motoru sayesinde azami menzili 150 km kadar uzarken Amraam’dan farklı olarak menzilinin sonuna kadar süratini kaybetmiyor. Bu sayede Meteorun kaçış bölgesi de 90 km oluyor.  Yani Meteor, Amraam füzesini üçe katlıyor.


Ege denizinde aynı segmentte iki F-16 savaş uçağının birbirlerini vurmaya çalıştıklarını düşünün. Birinde Amraam diğerinde Meteor füzesi olduğunu varsayalım. Eldeki veriler ışığında Amraam füzesi olan F-16, Meteor füzesi olan F-16’yı görmeden çoktan vurulmuş oluyor. İşte bu yüzden Türkiye, Meteor füzesini Eurofighter Typhoon savaş uçağıyla birlikte almak isterken Yunanistan ise aynı gerekçelerle o yüzden karşı çıkıyor. 


Şimdi gelgelim son ve belki de en önemli soruya.


Meteor füzesinin yerli muadili yok mu?


Türkiye savunma sanayinin her alanda olduğu gibi hava-hava füzesi alanında da eli boş değil. 2013 yılında başlatılan Göktuğ projesi kapsamında görüş içi kısa menzilli hava-hava füzesi olan Bozdoğan ve görüş ötesi orta menzilli hava-hava füzesi Gökdoğan’nın testlerini tamamlayıp envantere kazandırdı bile. Yani kısaca kısa ve orta menzilli hava-hava füzelerinde Amerika’ya bağımlılığımız kalmadı. Şimdi sırada uzun menzil var. Sevinerek söyleyebilirim ki uzun menzilde de elimiz boş değil.


TÜBİTAK SAGE tarafından Meteorun muadili olacak olan görüş ötesi menzilli Gökhan füzesi projesi 2021 yılından itibaren geliştiriliyor. Gökhan füzesi de tıpkı Meteor’da olduğu gibi ramjet motorlu olacak. Gökhan füzesinden de yakında müjdeli haberler gelir diye bekliyorum. Çünkü savunma sanayinde başlayıpta bitiremediğimiz proje yok. Ya da varsada ben hatırlamıyorum.


Evet arkadaşlar videoyu kısaca özetlersek, Türkiye tıpkı Kaan, Hürjet ve Kızılelma savaş uçakları hazır oluncaya kadar Eurofighter Typhoon veya blok 70 serisi F-16’ya ihtiyacı varsa görüş ötesi hava-hava füzemiz olan Gökhan hazır oluncaya kadar Meteor füzesine de ihtiyacı var. En azından Ege denizinde Yunanistan ile dengeyi kurmak için. Ama dediğim gibi kısa vadede ihtiyacımız var. Türkiye uzun vadede taşıma suyla değirmenin dönmediğini çoktan öğrendi. 


Benim bir sözüm var eski takipçiler bilir.


Savunma sanayinde barış zamanında dışarıdan aldığın silah düşmana caydırıcı güç savaş zamanı ise ülkenin boynuna yüktür.


Allah’a emanet olun. 


Yorumlar

Bizi Takip Edin