Türkiye Neden Uçak Gemisi Yapıyor?

Türkiye’de 4 büyük futbol takımı var. Beşiktaş ve Trabzonspor son yıllarda kötü günler geçirse de durum yine değişmez. Bu takımlardan birinin sezon sonunda şampiyon olduğunu düşünün. Bir sonraki sene için her ne kadar sezonu şampiyon olarak bitirseler de kadrolarına takviye yaparlar. Bunun bir numaralı sebebi artık ligin yanında “şampiyonlar liginde de” mücadele edecek olmaları. Yani klasman yükseltmeleri. 

Türkiye’de şuan bunu yapıyor. Klasman yükseltiyor. Bulunduğu bölgenin doğal şampiyonu olan Türkiye, korvetler, fırkateynler denizaltıları ve son olarak da TCG Anadolu gibi büyük projeleri hayata geçirdi. Fakat şimdi gözünü en tepeye dikti. Uçak gemisine.

Bir ülkenin uçak gemisi inşa etmesi demek o ülkenin artık kabıma sığmıyorum, açık denizlerde veya okyanuslarda milli çıkar ve menfaatlerimi daha güçlü şekilde koruyacağım demek. 

Dünyanın önde ülkeleri olan Amerika, Çin, İngiltere, Fransa, Rusya ve Hindistan’ın neden uçak gemisine sahip olduklarını şimdi daha iyi anlamışsınızdır. Birde bizim gibi TCG Anadolu amfibi hücum gemisine sahip olan ülkeler de var tabi. Ama konumuz uçak gemisi olduğu için o mevzuya girmeyeceğim. 

Fakat yeri gelmişken buraya küçük bir parantez açmak istiyorum. 

Çünkü TCG Anadolu her ne kadar amfibi hücüm gemisi segmentine girse de Türkiye, TCG Anadolu’yu bir siha gemisine dönüştürmek istiyor. Ve bu isteğinin de ilk aşamasını Bayraktar TB3 ile gerçekleştirdi. Biliyorsunuz Bayraktar TB3 geçenlerde TCG Anadoluya iniş kalkış yaparak dünyada kısa pistli gemilere iniş kalkış yapan ilk siha oldu. Ne kadar gurur duysak azdır. Fakat bu yetmez tabi. Sırada Kızılelma var. Eğer Kızılelma’da TB3 gibi başarılı bir şekilde iniş kalkış yaparsa o zaman TCG Anadolu’nun kullanışlılığı ve operasyonel çeşitliliği misliyle artar ki bir kez daha tarihe geçmiş oluruz. Çünkü bizim gibi insansız savaş uçağını kısa pistli gemilere iniş-kalkış yaptırabilme iddiasında olan hiçbir ülke yok. Kaldı ki kaç ülkenin insansız jet motorlu savaş uçağı projesi var o da ayrı bir konu.

Neyse konumuza dönecek olursak, az önce konuştuğumuz uçak gemisine sahip olan ülkeler boşu boşuna devasa büyüklükte gemileri inşa etmediler. Denizaşırı görevlerde uçak gemisinin büyük güç çarpanı olduğunu elbetteki onlarda biliyorlar. Geçenlerde bir avuç kassam tugaylarından korktuğu için israil’in yardımına uçak gemileri ile koşan ABD ve İngiltere buna en iyi örnek. 

İşte o yüzden 3 tarafı denizlerle çevrili olan cennet vatan Türkiye’mizin de mavi vatanda haklarını, dost ve müttefik olan ülkeler ile her türlü ilişkilerini sıkı tutmak istiyorsa geleceğin Türkiye’si için uçak gemisine sahip olmak elzemdir. 

Ruhuna rahmet Osmanlı İmparatorluğu 25. Kaptan-ı Deryası Barbaros Hayrettin Paşa’nın dediği gibi “denizlere hakim olan cihana hakim olur” 

Son olarak buraya bir dipnotta ekleyelim. Uçak gemisine sahip olmak biraz masraflı. Hem üretim aşaması hemde bakım maliyetleri biraz yüksek. 

Yani aklınıza şöyle bir düşünce gelebilir. Asgari ücretlinin, emeklinin, memurun maaşları yeterli seyide değilken böyle masraflı projelere gerek var mı?

Cevaben bende sizinle aynı durumda olan bir kardeşiniz olarak devletin gücünü cebimize giren parayla eşdeğer tutmamamız gerekiyor. Türkiye yüzyılı geçkin bir ülke ve yüzyıldır da gelişmekte olan ülkeyiz. Bundan 20 sene öncede 50 sene önce memurun emeklinin alım gücü amam aman seviyelerde değildi ve savunma sanayi üretimimizin esamesi bile okunmuyordu. Demek ki en azından geçmişe göre ülkenin parasını gözle görünür olumlu kaynaklara aktarabilmişiz.

Son olarak şunları söylemeliyim ki değerli dostlar, savunma sanayimizin güçlü olması ekonomimizle beraber bizim bir numaralı amacımız olmalı. Bu topraklarda varlığımızı sürdürmenin tek yolu bu.

Allah’a emanet olun değerli dostlar. Ve kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bir sonraki videoda görüşmek üzere.