Piaggio Havacılık Türkiye'ye Ne Kazandırır?


Bir dev uyuyan başka bir devi uyandırmaya gidiyor. 


Arkadaşlar selamun aleyküm. 

Bildiğiniz üzere milli gururumuz Baykar şirketi İtalya’nın köklü havacılık firması gökyüzünün Ferrari’si Piaggio havacılıklığı satın aldı. Bu satın alma işlemi dünyadaki havacılık haberlerini süslerken, Türkiye ve İtalya gündeminde ise bomba etkisi yarattı. 

Türkiye tarafında yerli ve milli duruşu olan herkes bu haberle gururlanırken, memnuniyetsiz kesim ise içten içe haset etmekle yetindi.

Olaya İtalya açısından bakarsak da doğrusu onlar bizden daha çok sevindiler. İtalya basınında çıkan sadece tek bir haberi örnek vereyim de onların ne kadar memnun olduklarına siz karar verin. 


İtalya’nın önde gelen gazetelerinden La Repubblica, Piaggio havacılığının Baykar’a satılmasını bir dönüm noktası olarak değerlendirdi. Ayrıca aynı gazeteye demeç veren ekonomi ve gelişme bakanı Adolfo Urso’nun “Piaggio şirketinin net ve iddialı bir endüstriyel vizyonla yeniden faaliyete geçmesi garanti.’ dedi. 


Yani gördüğünüz gibi koskoca İtalyan bakanı bile Baykar’ı büyük bir fırsat olarak görüyor. Aslında böyle görmesi de gayet normal. Çünkü dünya siha pazarının %65’inin Türkiye tarafından domine edildiği, en yakın ABD’li rakibinden 3 kat daha büyük olan Baykar’ın ise bu pazarın %60’na tek başına sahip olduğu düşünüldüğünde İtalyanların sevinmesine şaşmamak gerek.


Aklınıza şöyle bir soru gelebilir. Madem İtalyan’lar kendi şirketleri için Baykar’ı bir fırsat olarak görüyorsa peki biz bu alışverişten ne kazandık? Piaggio havacılığın satın alınması yoksa bir hata mı? 


İşte bu soruların cevabı videonun konusunu oluşturuyor. O zaman siz videomuzu beğenip kanala abone olurken bende Piaggio havacılık şirketi bize ne katar sorusunu cevaplayalım. 


Piaggio 1884’de kurulan ve ilk uçağını 1915’te yapan bir havacılık şirketi. Şirket sadece uçak yapmakla kalmıyor. Uçak motorları, havacılık bileşenleri ve havacılık yapıları tasarlıyor geliştiriyor ve bakımını da yapıyor. Ama belkide Piaggio’nun bizi ilgilendiren en önemli kısmı  jet motoru üretebilmesi. 

Bakın arkadaşlar jet motoru Türkiye’nin havacılık alanında aşması gereken en büyük problem. Bu problem TUSAŞ’ın üretmeye çalıştığı ve testleri devam eden jet motorlarıyla veya Baykar’ın kendi öz kaynaklarıyla üretmeyi planladığı motorlarla elbetteki çözülecek. Fakat Piaggio’nun 1960’lı yıllardan beri ürettiği jet motor teknolojisini yani 60 yıllık bilgi ve kabiliyet birikimini kazanmak bizim için çok önemli.


Milli gururumuz Kaan’nın ABD yapımı F-110 motorlarıyla, Hürjet’in yine ABD yapımı F-404 motoruyla ve Baykar üretimi Bayraktar Kızılelma’nın ise Ukrayna üretimi olan motorla test uçuşları yaptığını düşünürsek Türkiye’nin jet motora acil  ihtiyacı olduğunu daha kolay anlayabiliriz. 


Demem o ki Piaggio’nun Baykar özelinde Türkiye’ye katacağı en büyük katkı “tecrübe ve kabiliyettir.” Bunun yanında Baykar’ın yeni pazarlar elde etme durumları da var tabi. Daha şimdiden İtalyan basınında Bayraktar TB3 alınacağı konuşuluyor. Üstelik daha TB3 envantere girip seri üretime geçmedi bile. Sadece bu habere bakarak bile Baykar’ın siha pazarındaki etkin gücünü görebiliriz. Test uçuşları devam eden bir uçak için bile müşteriler hazır bekliyor. 


Yani sözün kısası Baykar Piaggio’yu satın alarak kazan kazan politikası uyguladı. Avrupa’ya Türk sihaları ile çıkarma yaparken, asırlık çınarın tecrübelerini bünyesine katarak sivil havacılığa da göz kırptı. Çünkü Piaggio havacılık iş jeti üreticisi olarak da tanınıyor. 


Son olarak bir konuya daha değinmek istiyorum. Kaderin cilvesine bakın ki Türkiye’nin çıkmazda bekleyen savaş uçağı problemine Piaggio’da katıldı. 

Nasıl mı?


Şöyle ki Piaggio havacılık ABD menşeli savaş uçağı üreticisi Lockheed Martin şirketine F-35 motor parçaları üretiyor. Piaggio’u da Baykar aldığına göre Türkiye haksız olarak çıkarıldığı F-35 projesine parça üretmek bakımından da olsa yeniden dahil oldu. 


Bakalım. Bundan sonra ne gibi gelişmeler olacak izleyip görecez. 


Allah’a emanet olun dostlar. 

Yorumlar

Bizi Takip Edin