Google Plus Kapatılarak Blogçular Youtube Mı İtiliyor?

Google+

Google’ın sosyal medya platformu olan Google Plus kapatılıyor. Bizim için çok kötü olan bu gelişmeyi ne yazık ki bir çoğumuz gibi bende Google Plus’dan öğrendim. Ne acı öyle değil mi?

Google Plus hiçbir zaman büyük sosyal medya devleri ile mücadele edecek kadar popüler olmadı bunu hepimiz biliyoruz. Google Plus’ı en çok kullanan biz blogçular bile sadece yeni yazımızı paylaşmak ya da arkadaşlarımızın yazılarını okumak için giriyoruz. Sadece bu iki sebep için Google Plus’a girsek de biz blogçular önemli bir trafik ve etkileşim alanımızı kaybediyoruz. Hatta Google Plus’ın kapanmasında hiç şüphesiz en büyük yarayı alan biz blogçular olacak.

Peki burada sorulması gereken soru şu “Google Plus’ın kapanmasında en çok yara alacak olanın biz blogçular olduğu bilindiği halde neden böyle bir adım atıldı?”
Cevap soruda gizli aslında, en çok yara alacak olanların blogçular olduğu biliniyor. Fakat göz ardı ediliyor. Yani umursanmıyor.
Evet umursanmıyoruz. Ya da daha doğru bir tabirle popüleritemizi kaybediyoruz.

Peki neden bloglar popülaritesini kaybediyor?

İnsanlar Artık Uzun Soluklu Yazı Okumak İstemiyor
Sizinle bir test yapalım mı? En uzun yazdığınız blog yazınızı kendinizin yazdığını söylemeden ve blog yazılarıyla hiç alakalı olmayan bir arkadaşınıza okutmayı deneyin. Söyleyeceği ilk cümle ne olacak biliyor musunuz? “Yazı uzun mu?” Muhtemelen vereceği ilk tepki de yazıyı okumadan baştan sona süzmek ve yazının uzunluğu karşısında okumak için kendisinde takat hissetmemek.
Yazıyı okur veya okumaz orası kişiden kişiye göre değişir. Fakat arkadaşınız yazıyı okumuş olsa dahi sizin istediğiniz ve beklediğiniz şekil haz almayacaktır. Biraz üzücü ama günümüzde durum bu malesef.

Zamanın Ruhu Blog’dan Değil Vlog’dan Yana
Zamanın ruhu,” evet burası çok önemli. Eğer başarılı olmak istiyorsak zamanın ruhuna ayak uydurmak zorundayız. Yoksa günden güne eriyip yok olacağız. İster kabul edelim ister etmeyelim blog dünyası günden güne popülaritesini kaybediyor. Bundan 10 yıl öncesine kadar bloglar neydi şimdi ney. Site trafiğimiz günden güne eriyor yanlış mıyım?

Peki bu durumu tersine çevirmek için ne yapmalıyız? Cevap basit. Zamanın ruhuna ayak uydurmalıyız.
Zamanın ruhu derken?
Zamanın ruhundan kasıt şu, blog yazmakla birlikte vlog dünyasına da giriş yapacağız. Yani Google’ın en büyük platformu olan YouTube’a giriş yapacağız.

YouTube’cu mu olacağız?
Evet.
Blog yazmayı bırakacak mıyız?
Elbette ki hayır.

Yapmamız gereken şey arkadaşlar, özgün olarak yazdığımız blog yazılarımızı hem bloğumuzda hemde açacağımız YouTube kanalında paylaşmak. Bloğumuzda paylaştığımız yazıları ister slayt gösterisi şeklinde, ister bizzat kendimiz sunarak (yöntem artık size kalmış) bir şekilde YouTube’a içerik olarak sunmalıyız.

Neden böyle bir şey yapayım ki?
O zaman Türkiye Alexa sıralamasına bir göz atalım.


Alexa siralamasi


Alexa siralamasi

Sıralamayı gördünüz durum ortada.

Artık insanlara okumak yerine edinmek istediği bilgiyi kendisine sunulsun istiyor. Kendisine bilgi vereni görmek istiyor, görsel efekt istiyor, dikkat çekici müzikler istiyor vs.

Mesela,
-Kişisel bakım kozmetik bloğu musun? Senin yazdıklarını neden okunsun ki? Tanıtılan ürünü görmek varken hatta ne kadar etkili olduğuna canlı canlı şahit olmak varken?
-Otomobil bloğu musun? Senin yazdıklarını neden okunsun ki? Beğendiği otomobili senin yazdıklarınla hayal edeceğine neden canlı canlı izlemesin? Neden otomobilin gidişini, gaz ve fren tepkilerinin yolda nasıl olduğunu izlemesin?
-Genel bilgi bloğu musun? (Benim gibi) Neden senin yazdıkların okunsun ki? İstediği bilgiyi kendisine güzel, akıcı, etkileyici bir sunumla aktaran biri olduktan sonra neden sana ihtiyaç duysun?
-Yemek tarifleri bloğu musun? Neden insanlar senin yazdıklarına bağlı kalsın ki? Hangi yemeğin nasıl yapıldığını görmek varken, sonucun nasıl olduğuna bizzat şahit olmak varken neden yazılarını okusun ki?

Bunları söylemek benim için çok ama çok üzücü. Ama malesef durum bu arkadaşlar.

Ayrıca yukarıda paylaştığımız anektodda çıkarmamız gereken tek bir sonuç var. O da insanlar artık okumak yerine görmek görmek görmek istiyor. Eğer biz de başarılı olmak istiyorsak insanların ne istediğini bilmemiz ve mücadeleyi ona göre sürdürmemiz gerekiyor. Eğer zamanın ruhu kapsamında değişen koşullara ayak uydurmazsak korkarım ki yok olup gideceğiz.

Oluşan Bu Gelişmeler Sonucunda Ben Ne Yapıyorum
Yaklaşık bir ay kadar önce içeriklerimi Youtube’da sunum şeklinde paylaşmaya karar verdim. Yine Görevli Yazar adıyla bir Youtube kanalı da açtım. Youtube’un inceliklerini ve kullanmam gereken programları öğreniyordum ki Google Plus’ın kapanacağını öğrendim. Bu üzücü haberi aldıktan sonra Youtube atılma kararımın ne kadar isabetli olduğunu anladım ve size açık bir çağrım var. Gelin hep birlikte hem Blog’cu hemde Youtube’cu olalım.

Kanalımda ilk video hazır olunca sizin görüşlerinizi almak için paylaşacağım. Yapıcı eleştirilerinizi bekliyor olacağım. Ayrıca videoyu izledikten sonra beğenir ve kanalıma abone olursanız çok mutlu olurum. 😊

Yorumlar

  1. Bu söylediğinizi bende 1 yıldır yapmaya başladım hem youtube kanalımda hemde bloglarımda paylaşıma devam ediyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizi tebrik ediyorum o zaman karşılıklı abone olalım. 😊

      Sil
  2. Uzun yazıların okunmaması yönündeki düşüncenize pek katılmıyorum. Çünkü yazının uzunluğu kısalığı değil, okuyucuya ne kazandırdığı önemlidir. Eğer içerik kaliteli ve okuyucuya fayda sağlayacak bir yazı ise; emin olun o çok uzun dediğiniz yazılar, inanılmaz hit ve yorumlar alabiliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim anlatmak istediğimde şu. Yazı ne kadar kaliteli olursa olsun aynı yazının güzel bir sunum ile videoya aktarılması kadar hit ve yorum alamaz. Dünya Youtube'da çünkü. Zamanın ruhu okumadan değilde izlemeden yana malesef.

      Sil
  3. blog yazmayı seviyorum detay vermeyi de seviyorum nedense youtube bana biraz uzak geliyor ama mecburen buna itiliyoruz :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet mecburen itiliyoruz ve bunu yapmazsak korlarım yavaş yavaş çil yavrusu gibi dağılacağız. O yüzden yapmamız gereken hem blogçu hem Youtuber olmak.😊

      Sil
  4. Siz bilirsiniz. Benim anlatmaya çalıştığım hem blogçu hemde Youtuber olabiliriz. Eğer sadece blogçu olarak kalırsak zamanın ruhuna yenilip tedavülden kalkabiliriz ne yazık ki.

    YanıtlaSil
  5. Bu durumun biz bloggerleri olumsuz etkileyeceği muhakkak. Fakat youtube bana çok uzak geliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence uzakları yakın kılmak mümkün. Hem sizin alanınızda youtuber olan çokça uzman bulunuyor.

      Sil

Yorum Gönder

Yazı ile alakalı yorum yaparak değerli fikirlerinizi benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum. Şimdiden teşekkürler.

Bizi Takip Edin