Tüm Yönleriyle Nükleer Santral

Nukleer santral



Nükleer santral nedir?
Nasıl çalışır?
Nükleer teknoloji nerelerde kullanılır?
Faydaları ve zararları nelerdir?
Nükleer santral ve dünya ilişkisi nasıldır?
Nükleer santral kazaları nelerdir?
Ülkemiz nükleer santral teknolojisine geçmeli mi?

Soruları üzerinden objektif bir pencereden bakarak gelin nükleer santral konusunu beraber irdeleyelim.

Nükleer Santral Nedir?

Kelime manasıyla nükleer santral, nükleer reaktörlerle sağlanan enerjiyi dağıtan santrale nükleer santral denir. Bir başka tanımda ise, yakıt olarak radyoaktif maddeleri kullanarak elektrik enerjisi üreten sistemlere verilen isimdir. Tanımdan da görüldüğü üzere nükleer santralin elektrik üretmesi için yakıt olarak radyoaktif madde kullanması gerekir. Bu radyoaktif maddenin ana kaynağı ise uranyumdur. Radyoaktif madde kullanımı ekonomik sebeplerden ötürü fosil yakıtlı santrallerde kullanılan kömür, petrol gibi maddelere nazaran hem daha ekonomik hem de daha çevrecidir. Çünkü 1 kg uranyumun vereceği enerjiyi 25 ton kömürün yanmasıyla ancak elde edilir. Aslında uranyum daha çok enerji üretebilir fakat yapılan işlem esnasında sadece %1 i kullanılır.

Nükleer Santral Nasıl Çalışır?


Nükleer santralin ana ham maddesi uranyumdur demiştik. Uranyum burada parçalanarak fisyon tepkimesine sokulur.
Fisyon: Atom çekirdeğinin parçalanarak 2 veya daha fazla çekirdeğe dönüşme olayına denir. Yani burada uranyum bir yada birkaç parçaya bölünür. Fisyon tepkimesinin ardından ortaya büyük miktarda enerji çıkar. Oluşan bu büyük miktardaki enerji su buharını çok yüksek sıcaklıklara kadar ısıtır. Bu sayede oluşan buhar santral içindeki elektrik tribünlerine gönderilir. Gönderilen bu buhar sayesinde elektrik tribün şaftını (pervanesini) çevirmek suretiyle elektrik elde edilmiş olur.



Nükleer Teknoloji Nerelerde Kullanılır?

Nükleer teknoloji genel olarak bilinenin aksine sadece elektrik üretiminde değil günümüz dünyasının her alanına aktif bir biçimde yayılmıştır. Değişen dünya ve gelişen teknoloji sayesinde ihtiyaçların her geçen gün artması veya şekil değiştirmesi nükleer teknolojinin önemini ve gerekliliğini arttırmıştır.

Nükleer teknolojinin kullanıldığı başlıca alanlar:

  • Tıp
Nükleer tıp sayesinde herhangi bir organın
çalışıp çalışmadığı kolaylıkla anlaşılır. Bir den fazla
kullanım alanıyla beraber en çok kullanılan
bölümü röntgen cihazlarıdır.


  • Tarım
Tarım ürünlerine zarar veren bazı zararlı
böcekler kimyasal ilaçlar ile imha edilemediği biliniyor. Nükleer teknolojinin yardımı ile bu  böcekler kısırlaştırılarak nüfusu belli bir oranda tutuluyor.


  • Gündelik Ürünler
Mutfakta kullandığımız teflon tavadan porselen tabaklara, araba lastiklerinden kol saatimize kadar bir çok gündelik ürünlerde nükleer teknoloji kullanılmaktadır.


  • Askeri Amaçlı
Nükleer silah kullanımı başta olmak üzere uçak gemileri ve denizaltıların enerji ihtiyacını karşılamak için, askerlerin kumanya ihtiyaçlarını gidermek amacıyla uzun süreli bozulmayan yiyecek üretimi gibi alanlarda kullanılır.


  • Uzay Teknoloji
Uzayı araştırmak için gönderilen uzay gemilerinin çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak için nükleer teknolojiden faydalanılır. En çok kullanılan bölüm ise yakıt kısmıdır. Açığa çıkan büyük miktardaki ısı enerjisi sayesinde uzay gemileri güneş sisteminde bir hayli uzak bölgelere seyahat edip insanlık için yeni bilgiler toplayabilmiştir.


  • Sanayi
Nükleer teknoloji sanayi alanında motorlu araçların aşınma ve yıpranma gibi konularını öğrenebilmek için motor yağına eklenen nükleer maddeler sayesinde yapılabilmektedir. Ayrıca sanayi alanında nükleer teknolojisi petrol ve doğal gaz boru hattından asfalt çalışmalarına kadar birçok alanda kullanılmaktadır. Nükleer teknoloji sanayi alanında yoğunlukla kullanıyor olmasının en büyük artısı ülkedeki iş istihdamına çok büyük katkılar vermesidir.  Örneğin, ABD’de yaklaşık 4 milyon kişi nükleer teknoloji içeren bölümlerde istihdam edilmektedir ve sayı her geçen gün artmaktadır.


  • Bilim
Nükleer teknoloji sayesinde AIDS, Kanser, Alzheimer gibi hastalıkların araştırılmasından, tarih öncesi yaşayan dinozorların kaç yıl önce yaşadığını öğrenmeye varıncaya kadar birçok alanda kullanılır.


  • Gıda
Meyve, sebze ve et gibi gıda maddelerindeki böcek, kurt vs… gibi zararlı canlıları öldürmekten, gıda maddelerinin paketlenmesine ve yer altı sularının konumlarını belirlemeye varıncaya kadar birçok alanda nükleer teknolojiden faydalanılır.


  • Elektrik
Nükleer teknolojinin en iyi bilinen özelliği belki de elektrik üretimidir. Elektrik enerjini üreten nükleer santraller sayesinde bağlı olduğu ülkeye ucuz elektrik imkanı sağlamaktadır. Dünya elektriğinin yaklaşık %17’si bu sayede üretilmektedir ve bu oran gün be gün artış göstermektedir. Çünkü yeni santraller üretilmeye devam edilmektedir.


Nükleer Santralin Fayda Ve Zararları Nelerdir?


Nükleer santraller enerji çağının vazgeçilmezleridir. İyi inşa edilmiş bir nükleer santral elektrik üretiminde ve doğaya bırakılan radyoaktif atık bakımından çok önemli avantajlara sahiptir. Bu bakımdan nükleer santral çok daha temizdir diyebiliriz.

Nükleer Santralin Faydaları

-Yüksek miktarda elektrik enerjisi üretir.
-Doğaya daha az karbondioksit salınımı yapar. Sera etkisi oluşturmaz. Bu sayede küresel ısınmayı engeller.
-Bağlı olduğu ülke ekonomisine çok büyük katkı sağlar. Çünkü ucuz enerji ihtiyacını karşılar.
-Çevre kirliliğini önler.
-Kullanılan yakıtlar tekrardan dönüştürülerek yakıt olarak kullanılabilir diğer enerji kaynaklarında (petrol,gaz,kömür vb) böyle bir durum söz konusu değildir.

Nükleer Santralin Zararları

-Üretim sırasındaki atıklar tehlikelidir.
-Oluşabilecek herhangi bir kazada ortaya çıkabilecek olumsuzluklar büyük çaplıdır.
-Savaş veya terör durumlarında ülke insanına büyük zarar vermek isteyenler nükleer santrali hedef alabilir.
-Nükleer teknolojiye sahip olan ülke art niyet politikası güdüp nükleer silahlanma yolu ile diğer ülkeleri tehdit edebilir.


Nükleer Santral Ve Dünya İlişkisi Nasıldır?

Yapılan küresel iklim değişikliği konferanslarında küresel ısınmaya karşı temiz enerji olarak nükleer enerji ön plana çıkmıştır. Kasım 2016 verilerine göre dünya üzerinde aktif olarak çalışan 450 nükleer enerji santralleri bulunmaktadır. Üstelik dünya ülkelerinin nükleer enerji santrallerinden yapımına devam etmektedir. Basın ve yayında dünya nükleer enerjiyi bırakıyor haberleri koca bir yalandan ibarettir. Yine kasım 2016 verilerine göre dünya üzerinde toplamda 60 yeni nükleer enerji santrali inşa edilmektedir. Ülkemizde yeni inşasına başlanan Akkuyu Nükleer Santralini de sayarsak bu 61 diyebiliriz.

Yine Kasım 2016 verilerine göre ülkeler ve nükleer santralleri,

Ülkeler
Aktif Nükleer Santral Sayısı
İnşa Halinde Olan Nükleer Santral Sayısı
ABD
99
4
Fransa
58
1
Japonya
43
2
Çin
36
20
Rusya
36
7
Güney Kore
25
3
Hindistan
22
5
Kanada
19
-
Birleşik Krallık
15
-
Ukrayna
15
2
İsveç
10
-
Almanya
8
-
Belçika
7
-
İspanya
7
-
Çek Cumhuriyeti
6
-
Tayvan, Çin
6
2
İsviçre
5
-
Slovak Cumhuriyeti
4
2
Pakistan
4
3
Macaristan
4
-
Finlandiya
4
1
Arjantin
3
1
Brezilya
2
1
Bulgaristan
2
-
Meksika
2
-
Romanya
2
-
Güney Afrika
2
-
Ermenistan
1
-
İran
1
-
Hollanda
1
-
Slovenya
1
-
Belarus
-
2
Birleşik Arap Emirlikleri
-
4
Toplamda
450
60

Yukarıdaki tablodaki nükleer santral değerlerine ek olarak 2025 yılına kadar 30 adet yeni nükleer santral daha aktif olarak çalışarak toplam sayının 480’e ulaşacağı tahmin edilmektedir. Rakamlar da gösteriyor ki dünya ülkeleri nükleer teknolojiden vazgeçmiyor. Tablodaki dikkat çeken ayrı bir husus ise petrol ve doğal gaz gibi enerjisi bol olan ülkeler bile nükleer santral ile daha ucuz ve daha temiz enerji için nükleer santraller kurmuş ve kurmaya devam ediyor olması. ABD, Rusya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri bunlara örnektir.

Nükleer Santral Kazaları Nelerdir?

Tarih insanlık adına çok üzüntü verici nükleer kazalara şahit olmuştur. Bu kazalarda meydana gelen can kaybının yanı sıra oluşan çevre kirliliği insanlık adına çok daha kötü sonuçlara neden olmuştur.

Şuana kadar meydana gelmiş 3 büyük nükleer kaza,

1.Kyshtym-Rusya

1957 yılında Rusya’da meydana gelen bu nükleer felaket sonrasında yaklaşık 70-80 ton yüksek radyoaktif içeren açığa çıkmış ve binlerce kilometre uzaklıktaki bölgeler bile bu kazadan etkilenmiştir.

2.Fukuşima-Japonya

Açıldığı günden bu yana sorunlu olan Fukuşima nükleer santrali 11 mart 2011’de meydan gelen 9 büyüklüğündeki deprem ile sarsıldı. Oluşan bu deprem atmosfere radyoaktif madde salınmasına sebep oldu. Oluşan radyasyonun İzlanda’ya kadar ulaştığı söyleniyor.

3.Çernobil-Ukrayna

Deney sırasında meydana gelen bu büyük nükleer felaket sonucunda atmosfere büyük miktarda fisyon maddeleri salınmış, oluşan bu kaza sonucunda 9000 kişi ölmüş ve bir çok kişinin genetiği etkilenmiştir.

Ülkemiz Nükleer Santral Teknolojisine Geçmeli Mi?

Günümüz dünyasında gelişmiş ülkeler dahil tüm ülkelerin enerjiye olan ihtiyacı gün be gün artmaktadır. Günlük ihtiyacımızı karşıladığımız tüm elektronik aletler herkesin bildiği üzere elektriğe bağlıdır. Ayrıca küresel ısınma ve daha temiz çevre hareketleri insanları petrol ve kömürle çalışan fosil yakıtları kullanmamaya doğru itmiştir. Bu yakıtlara alternatif olarak şuanda en popüler enerji kaynağı elektriktir.
Ülkeler de elektriğe olan ihtiyaçlarını çeşitli elektrik santralleri kurarak yada diğer ülkelerden başka enerji kaynağını elektriğe dönüştürüp kullanmak suretiyle gidermeye çalışmışlardır. Fakat yeterli olmamıştır. Çünkü elektrik enerjisine olan talep her geçen gün artmaktadır.

Bu gelişmeler sonucunda elektriğe olan ihtiyacı karşılamak konusunda ülkeler nükleer santral teknolojisine geçmiştir. Modern nükleer enerji santralleri çok güvenliklidir. Yeni yapılan nükleer santrallerin güvenlikli olmasının en büyük delili nükleer kaza yaşamış ülkeler bile nükleer santral teknolojisine devam etmiş ve yeni santraller kurmaktan çekinmemiştir. Şuan dünya çapında elektrik enerjisinin %17’si nükleer santrallerden karşılanmaktadır ve bu oran gittikçe artmaktadır. Çünkü yeni santraller yapılmaya devam etmektedir.

Hal böyleyken gelişmekte olan ülkeler kategorisinde olan ülkemizde de enerji talebi gün geçtikçe artmaktadır. Artan bu talebi ülkemizde var olan ve ithal ettiğimiz enerji kaynakları ile karşılamakta zorlanmaktayız. Hem artan enerji talebini karşılamak hem de enerji çeşitliliği açısından nükleer santral teknolojisine geçmek mantıklı gibi görünüyor.
Ayrıca nükleer santral teknolojisine geçmekle sadece elektrik üretimine sahip olmayacağız. Yukarıda nükleer teknoloji nerelerde kullanılır başlığı altında değindiğimiz alanlarda da söz sahibi ya da en azından bir ön bilgi birikimine sahip olabiliriz.

Kısaca tarihte kötü sonuçlar doğurmuş nükleer kazalardan ders alarak modern inşaya sahip bir nükleer santrale sahip olmak faydalı olabilir gibi görünüyor. Hem dünya üzerinde nükleer kaza yaşamış ülkeler dahi bu kazalardan ders alarak yeni santraller inşa etmeye devam ediyorsa bence ülke olarak bizde bu nükleer teknolojiye merhaba diyebiliriz.

Gönül ister ki tüm dünya ülkeri nükleer teknolojiden vazgeçse azda olsa temiz enerji kaynaklarımızla yetinebilsek. Ama bencil insanoğlu ve ülkeler arasındaki teknoloji yarışı tehlikelide olsa nükleer teknolojiyi kullanacak gibi.  O zaman bende şunu söylüyorum ki,

Tüm dünya devletleri nükleere dur derse biz de dur diyelim. Yok devam diyorsa biz de onlardan geri kalmayalım.

Yorumlar

Bizi Takip Edin