Mardin Gezisi

Oğluşumun Mardin Pozu 😊

Yoğun çalışma temposunun ardından kavuştuğum bir buçuk günlük tatilimi nasıl değerlendireyim diye düşünürken arkadaşlarımın tavsiyesi üzerine yakınımızda olan mardin iline gezi düzenlemeye karar verdim. Eşimi ve çocuğumu alarak yaklaşık 2 saat süren bir yolculuğun ardından Mardin’e vardım.

Öncelikle bilmeyenler için şunu söylemeliyim ki Mardin ili eski Mardin ve yeni Mardin şeklinde ikiye ayrılıyor. Asırlardır insanlığın yaşadığı ve tüm tarihi dokusuyla sizi eski zamanlarda yaşıyormuş hissine kapılmanızı sağlayan yer eski Mardin. Günümüz ihtiyaç ve şehircilik anlayışını karşılayan yer ise yeni Mardin.

Eğer ben Mardin ilini gezip gördüm demek istiyorsanız elbette gezeceğiniz yer eski Mardin olmalıdır. Zaten Google arama motoruna Mardin yazıp görsellere tıklarsanız, karşınıza çıkan resimlerin büyük çoğunluğunun eski Mardin’e ait olduğunu görürsünüz.

Mazı Dağı’nın yamaçlarında konuşlanan eski Mardin tarihi dokusuyla gerçekten görülmeye değer. Günümüz betonarme yapısından tamamen uzak olan eski Mardin’nin tüm binaları taş mimarisi ile yapılmıştır. Kapı ve pencere gibi zorunlu alanlar dışında hiç bir ahşap malzeme kullanmamıştır. Ahşap kullanılmayışının en büyük sebebi ise, bölgede birçok ocağı bulunan sarı kalker taşının yapılaşmada kullanılmasındandır.

Mardin Ulu Cami

Mardin gezi rehberinizde olması gereken önemli yerlerden biridir Ulu Cami. Eski Mardin’nin neredeyse tam ortasında bulunan ve çarşı içerisindeki binaların arasında sıkışıp kalmış bir konuma sahiptir. Ulu Cami’yi görmek için tarihi çarşının içinden geçerken dükkanlara uğrayıp Mardin’e özgü ürünleri kendinize ve sevdiklerinize alabilirsiniz.

Ulu Cami Mardin’de bulunan camilerin en eskisidir. İlk inşa tarihi tam olarak belli olmamakla birlikte 1176 tarihinde var olduğu kabul edilmiştir. 1176 tarihindeki kitabeye göre Diyarbekir Meliki 2. Kutbuddin İlgazi tarafından yapıldığı yazarken, avlu duvarında ki kitabeye göre 1186 yılında Artuklular’dan Hüsameddin Yavlak Arslan’ın adı geçmektedir. Kim ve hangi tarihte yapıldığı konusunda ki ikilemlere rağmen Ulu Cami Artuklu ve Akkoyunlu dönemine ait izler taşıyor. Ulu Cami’nin diğer camilere nazaran ayırt edici ve belki de en önemli özelliği bence sakal-ı şerif’in sergilenmesidir.

Mihrabın (imamın namaz kıldırdığı yer) hemen sol üst tarafında korunaklı cam bölümde sergilenen sakal-ı şerif’in camide bulunması, namaz kılan ve ziyarete gelenlerin kolayca görebilmesi Ulu Cami’nin değerini bence kat be kat arttırıyor. Ayrıca taş mimarinin tarihi dokusuyla ibadet etmek insana ayrı bir huzur veriyor.

Ulu Cami’nin içerisinin etkileyici olduğu kadar avlu kısmı da bir o kadar büyüleyici ve tarihsel dokuya sahip. Avlu içinde bulunan filozof çeşmesi insan ömrünü simgeliyor. Su kaynağından doğuyor. Küçük havuzda çocukluk günlerini tamamlayıp daha büyük olan havuza geçiyor. Burada erişkin günlerini geçiren su, her nefes alan canlının sonunu simgeleyen mezar şeklindeki üçüncü havuza akıyor. Etkileyici değil mi? Bir de şuan ki mimarimize bakın.

“Sanki her şey eskiden daha güzeldi.”

Kasımiye Medresesi

Kasımiye Medresesi yaklaşık 700 yıllık bir tarihe sahip. Artuklu döneminde yapımına başlanan Kasımıye Medresesi Akkoyunlu hükümdarı Sultan Kasım tarafından tamamlanmıştır. Kasımiye Medresesi iki katlı olup geniş bir avluya sahiptir. İçerisinde sınıf diye tabir edeceğimiz küçük odalar mevcuttur. Bu odaların giriş kapısının boyu olduķça kısadır. Öyle ki içeriğe eğilerek girilir.

Bunun sebebi ise içeriğe giren öğrencinin öğretmenine saygı göstermek zorunda olduğunu bilmesidir.

Mardin Müzesi

Bizim Yaramaz Satranç Oynarken

Mardin Müzesi eski Mardin’in ortasında olup Mardin gezisi sırasında uğranması gereken yerlerdendir. Müze içerisinde Mardin’in tarihine özgü eserler, eski paralar, mezar taşları, lahit mezar vb. Gibi bir çok eser mevcuttur illa ki gezip görün derim. Lakin müze gezisi için şunu unutmamak gerekir ki müzeler pazartesi günleri kapalıdır. (Bunu ben farklı bir gezi turunda acı bir tecrübe ile öğrendim. 😊)

Sabancı Müzesi

Mardin Sabancı Müzesi de Mardin gezi rehberinizde uğranması gereken yerlerdendir. Mardin’in tarihi dokusunu ve günlük yaşantısını geniş bir alanda sergileyen Sabancı müzesinde eserleri rahatlıkla yakından inceleyebilirsiniz.

Deyrulzafaran Manastırı

Deyrulzafaran Manastırı adını o bölgede yetişen safran çiçeklerinden almıştır. Bu manastırın yapımına 5. yüzyıldan başlayarak ve zamanla eklentiler yapılarak bugünkü halini 18. yüzyılda almıştır. Yalnız gidip gördüğünüzde sizde bana hak vereceksiniz ki, yapılan eklentiler hiç sırıtmıyor. Sanki bu yapı en başından beri böyle bir bütün olarak yapılmış gibi. Yapınının bu şekilde durması emek harcayan mimarların ne kadar maharetli olduğunu gösteriyor. Bu manastır ilk önce güneş tapınağı olarak kullanılmış ve zamanla çeşitli amaçlar için kullanılmış olsa da, bugün süryani kilisesinin önemli dini merkezlerindendir. Ayrıca  hristiyan vatandaşlarımız tarafından aktif olarak kullanılmaktadır.

Deyrulzafaran manastırı mutlaka gezilip görülmesi gereken yerlerdendir. Manastır gezisinin en önemli ayrıntısı gezinin kafile şeklinde yapılıyor olması ve size bir rehberin eşlik ediyor olması. Zaten rehber olmasa manastırda ne olmuş bitmiş pek anlaşılmaz. (Rehber de üniversite öğrencisi ve staj için orada bulunuyor.)

Bir buçuk günlük Mardin gezisinde gezip dolaştığım yerler buralar. Ama daha gezemediğim ve görmek istediğim bir çok tarihi yerler de kaldı malesef. Hem zaman kısalığı hem de yorgunluğun vermiş olduğu sıkıntıyla ancak bu kadar gezip dolaşabildim. Mardin’i gezmek kolay değil hele birde bebek arabasında oturan çocuğunuz varsa. Çünkü eski Mardin’in tamamı merdivenlerle dolu. İn-çık derken bir süre sonra piliniz bitiyor.

Tavsiyeler

Mardin ilini gezip gördün ne gibi bir tavsiyelerde bulunursun diyorsan o zaman beni dikkatle dinle. 😊

-Mardin’i tamamıyla gezip dolaşmak istiyorsan en az 3 gününü ayır.

-Hemen hemen her ilin kendine özgü yemek kültürü olur. Mardin’de de bir kaburga dolması ye mutlaka

-Yemeğin üstüne kahve içilmezse olmaz. Mardin dibek kahvesi iç ve badem şekerinin tadına var.

-Gece konaklama işini eğer eş, dost, akraba yoksa mutlaka eski Mardin’de taş mimarili bir otelde geçir.

-Mardin’e özgü alışveriş dışında başka bir alışveriş yapmak istiyorsanız yeni Mardin’e gidebilir, ya da hemen yakında olan Kızıltepe ilçesinde orta çaplı büyüklükte olan Movapark alışveriş merkezine gidebilirsiniz.