Ayakları Yere Sağlam Basmak

Doga, orman ici yol

Ayakları yere sağlam basmaktan kasıt nedir? Kimler ayaklarını yere sağlam basar?
-Daha iyi bir işi olanlar mı?
-Daha çok zengin olanlar mı?
-Daha güçlü olup girdiği her rekabeti kazananlar mı?

Günümüzün en büyük sloganlarından biri haline gelen “ayakları yere sağlam basmak” cümlesinin karşılığı ülkemizde cinsiyete göre farklılık gösteriyor. Erkeklerde daha çok sahip olma (para, ev, araba, güzel bir eş) olarak kendini gösterirken, kadınlarda ise daha çok meslek hayatında yer edinme, para kazanma ve iyi bir kariyer yapma olarak biliniyor.

Peki gerçek manada ayakları yere sağlam basmak nedir?
Ayakları yere sağlam basmak demek sadece iş hayatında değil, yaşamın her alanında etkin rol almak ve karşılaşılan duygusal, sosyal, ekonomik, fiziksel vb. Gibi tüm sorunları çözebilme kabiliyetine sahip olma durumuna denir.

Eğer biz ayakları yere sağlam basmaktan kasıtı sadece iş hayatında başarılı olmaya indirgersek, sosyal hayattan uzak, toplumsal yaşama adapte olamayan fakat iş hayatında başaralı olan insanlar yetiştiririz ki, bu da toplumsal yaşantının yıkımına zemin hazırlamamız anlamına gelir.
Şöyle ki,
İş hayatında başarılı olan ve yeteri miktarda para kazanan bir erkeğin, eşinin kendisine hizmet etmesinin mecburi olduğunu sanması, eşininde bir insan olarak değer verilmesi gerekliliğini unutması ve kadın ruhundan anlamayıp kendisine şartsız itaat bekleyen bencil bir insana dönüşmesi olasıdır.
Ya da Ben bağımsız bir kadınım benim de maaşım var gibi söylemlerle aile birliğine uyum sağlamayıp, hatta uyum sağlamayı eşine boyun eğmek sanarak her şeye itiraz eden, yüksek egolu bir insana dönüşmesi de ihtimaller dahilindedir.

Bu tür sakıncaları giderme de ise en büyük rol bizlere düşüyor. Yetişmiş bir birey olarak bizlerin çocuklarımızı hayata yetiştirirken onlara başarı kriteri olarak sadece para kazanmak, iyi bir işe sahip olmak ya da toplumca hatırı sayılır statü sahibi olmakla birlikte çocuklarımıza iyi bir insan olmayı da öğretmeliyiz.
Paylaşmayı bilen, kanaatkar, empati yapabilen, vicdan ve merhamet sahibi olan nesiller yetiştirmeliyiz.
Bunu başarabilmek inanın zor olmasa gerek.
İzlememiz gereken yol istediğimiz gibi çocuğumuzu yetiştirebilmemiz için, öncelikle kendimizi düzeltmeliyiz.
Unutmayalım ki çocuklar ilk önce aile bireylerini rol model alır.
Eğer rol model hatalıysa peşin sıra gelenin hatasız olmasını beklemek elbette büyük bir gaflettir.

Yorumlar

Bizi Takip Edin