Kalbi Eğitmek

Kalbi eğitmeden aklı eğitmek eğitim değildir. Vicdan sahibi olmadan bilgi sahibi olmak tehlikelidir.

Aristoteles

Şüphesiz ki kalbimiz vücudumuz için vazgeçilemez bir organdır. Biyolojik ve fizyolojik açıdan bakarsak kalbimizin marifetlerini saymakla bitiremeyiz. Ama bu yazımızda kalbimizin yaşam fonksiyonlarımıza etki eden somut faydalarından ziyade soyut faydalarına, yani hayatımızı şekillendiren karakterimizi, davranışlarımızı, yaşam biçimimizi etkileyen bu gibi durumları gelin hep birlikte inceleyelim.

Kalbi eğitmekten kasıt nedir?

Kalp nasıl eğitilir?

Kalbin eğitimi çocukluğa geçişte başlar. O zamanlardaki eğitim kalbin sahibi tarafından değilde, ebeveynler ve çevresel faktörlerle gelişir. Bu aşamadan bireyin ergenlik aşamasına kadar kalp eğitiminde ebeveynlerin katkısı çevresel faktörlerin katkısından daha fazladır. Ne zaman ki kişi ergin bir birey olur ve toplumda yer edinmeye başlarsa, kalp eğitiminde ebeveyn katkısı kendini geri planda bulur. Artık o saatten sonra kişinin aldığı kararlar ve çevresel faktörler  kalbinin eğitiminde belirleyici rol olacaktır.

Kalbin eğitimi insanlık tarihiyle başlar ve son insan ölenedek değişerek ve gelişerek devam eder. Kalbin eğitimli olup olmadığı kişinin ahlaki durumunu, karakterini ve ne kadar erdemli olup olmadığını gösterir.

Konumuza felsefi açıdan bakarak ve daha açık konuşmak gerekirse kalp eğitimi;

Bireyin kendisine, ailesine ve topluma sağlayacağı yararlar bütünü olup, kazandığı vasıfları iyi ve güzele kullanmayı amaçlaması olarak tanımlanır.

Yani bireyin ne kadar iyi bir insan olduğu eğitimli olan kalbinin güzelliğine bağlıdır.

Hani bazen "ne kadar kalpsiz adam" diye bir serzenişte bulununuruz ya, işte bu şikayet kişinin eğitimsiz olan kalbinin toplum hayatına olumsuz yansımasından başka bir şey değildir.

Eğitimsiz olan kalp bireyin sadece kendisine zarar vermekle kalmayıp, toplumun geneline yayılan huzursuzluk ve uyumsuzluk virüsüdür.

Eğer bu virüs ile mücadele edilmezse toplumsal yıkıma ve kitlesel çöküşe sebep olması kaçınılmazdır.

Her virüste olduğu gibi burada da erken tanı ve teşhis elzem olan bir durumdur. Mücadeleye yani kalbi eğitmeye geç kalınmışsa, uygulayacağınız tedavi ve kullanacağınız ilaçlara karşı vücudun direnerek kendini savunması, geç kalmış tedaviye uyumsuzluk göstermesi gayet doğaldır.

Yapılması gereken ise;

- Kalp eğitimini erken yaşlarda bitirmek. Yani bireyin ahlaki gelişimini, kişinin karakter oturma yaşını geçirmeden tamamlamaktır.

Aksi halde kalbinde vicdan ve merhamet olmayan nesillerin yetişmesi ve sosyo kültürel hayatımızda kör düğümlere sebep olması normaldir.

Aslında gündelik hayatta bu tip hastalıklı kalplerle karşılaşırız. Ama vurdum duymazlıkla geçiştirir yada karşılaştığımız durumu normal sayarız.

Bazen deriz ya 'bu ne biçim doktor yada bu ne biçim memur veya bu ne biçim mütahit' işte bu haslıklı olan kalbin iyileşmeden bir yerlere gelip etrafındakilere fayda sağlamaktan çok zarar vermesidir.

İşte o yüzden vicdan sahibi olmadan bilgi sahibi olmak tehlikelidir.

Kalbi güzel insanlarla haşr olmanız dileğiyle,

Sevgiler, Saygılar, Selamlar.